Sessiz Öğretmenler Olarak Masallar: Ruhani Geleneklerin Hikayelerini Dinlemek

Gerçekliği, ulaşılması zor kelimelere dönüştürme dürtüsü eski bir içgüdüdür. Masallar, ruhani geleneklere akşam sisi gibi süzülmüş, hikaye yoluyla öğretir, dersin kalpten kendi arzularını keşfetmesi için gerekeni biraz gizler.
Hikayelerin Başladığı ve Bittiği Yer
Bir masal komut olarak değil, bir davet olarak gelir. Hikayeyi duyarsınız. Belki de yanan ev kıssasını bilirsiniz—duvarlar alevler içinde, içinde çocuklar var, evden çıkmaları istenir ama yalnızca yeni oyuncak ümidiyle gelirler, yangın uyarısını değil. Herhangi bir ahlak dersi verilmez. Sadece yankı kalır: Sizi ne terk etmeye zorlar? Duyarsız kaldığınız uyarılarda ne duyuyorsunuz?
Diğer hikayeler benzer şekilde hareket eder—tamamlanmamış, eksik. Şu kör adamlar ve fil hikayesi, her kişi farklı bir kısmı dokunur ve onun bütün olduğuna inanır—hakikat parçalarda tatılır, asla hepsi birden değil.
İki Kurt, Tek Zihin
Başka bir masal daha dolaşır, daha sessiz. Yaşlı biri çocuğa der ki: içinde, her zaman dövüşen iki kurt var. Biri öfke ve korku, diğeri sevgi ve sakinliktir. Çocuk sorar, 'Hangi kurt kazanır?' Cevap: 'Beslediğin.' Hikaye burada durur. Ne yapılacağını söylemez—sadece neye dikkat etmeni ister: bugün hangi kurt?
Bir hikaye egonun şeklini yansıtabilir: kendini kovalayan, tutan, kaçınan, benliğe dolanmış bir karakter. Bazıları da şu ego üzerine bir kıssa,benliğin mücadele edip bıraktığı, nereye düştüğünden emin olmadığı bir hikayede yankı bulur.
Hikaye Yoluyla Öğretmek: Çember Büyür
Ruhani gelenekler hikayelere yaslanır çünkü hikayeler kalır. Bir kişi dersi inanç olarak duyar, diğer kişi şüphe olarak. Ateşin etrafında, sessiz salonlarda, her anlatım değişir; öz aynı kalır, sakince sorar—bir hikayeyi ellerinde tutup nefes almasına izin verebilir misin? Çözmeden dinleyebilir misin?
Bazı öğretimler—mesela Zen koanlarının anlamı—cevabı olmayan sorulara veya dilden kaybolan yanıtların ısrar eder. Hikaye, kelimelerin anlatamadığını öğreten sessizlik ve şaşkınlık anına dönüşür.
- Yanan ev kıssası—umut içinde gizlenmiş aciliyet
- İki kurt—her zaman yeni olan eski bir soru
- Çocukluktan hatırladığınız bir hikaye—şimdi ne soruyor?
Hikayeler parçalar halinde kalır—burada bir cümle, orada bir hareket. Belki daha sonra ruhani öğretmenlerden gelen bilgeliği ya da anlamlı bir ruhani hikayeyi hatırladığınızı bulabilirsiniz, bir zamanlar gününüzden sessizce geçmiştir.
Tekrarlama gibi görünen bir an duraklayın. Aynı kıssa—yüz kez anlatılmış—yüz farklı gerçek türü sunar. Bazen gerçeğin aktarımı konuşan ya da dinleyen fark etmeden gerçekleşir—titreyerek, kendi zamanında girer.
Ya da belki bir pencere kenarında dururken, hatırlanan bir cümle—
Bir hikaye bir kaptır. Bir şey taşır, taşırken dökülmesine izin verir. Kelimeler dağıldığında belki sadece bir öz kalır—nefes kadar küçük, alacakaranlık kadar sessiz. Bazen bu yeterlidir.
Şimdi duraklayın. Bir eski hikayenin sis kadar sessiz bir şekilde içinizden geçmesine izin verin. Kendi arzunuzun şeklini almasına izin verin. Cevap gerekmez. Sadece dikkat.